“Bu gün ben System Center ürünleri içinde bulunan Data Protection Manager i anlattım, Serhat Hyper-V ile sanallaştırma anlattı, Serkan Operation Manager Anlattı, Mesut hoca da bir şeyler anlattı ve her kes her zaman olduğu gibi bizleri dinledi” diyeceğim. Teknik sunum detayları anlatıp, teşekkür ile bitireceğim günlüğü, olmayacak.
Bu gün farklı bir gündü. bizler için farklı bir deneyimdi. Diğer günlüklerimde olduğundan farklı yazmalıyım. Olduğu gibi. veya uzun uzun okumayın, günlük içinde bulunan bu günün fotoğraflarına bakın ve neler demek istediğimi ama kelimelerin nasıl kifayetsiz kaldığını, eksik cümlelerimi sizler tamamlayın.
“bir gün içinde kaç saat konuşulabilir. Aynı konuyu tekrar-tekrar kaç kez anlatabilirsin. Kaç saat ayakta kalabilirsin”
Bu soruların ve daha fazlasına bu gün cevap verdik.
Biz daha öncekiler gibi planlı bir etkinlik olmasını istedik. Planımızı yaptık ve sunumlarımıza hazırlandık. üçüncü oturum, öğleden sonraki ilk saat bana ait. Henüz benim sunumuma daha vakit varken Hakan’ ın beni araması ve çok hızlı bir şekilde Microsoft ofisine çağırması. Katılımcıları görene kadar Hakan’ ın paniğini anlamamıştım. Bir cumartesi günü, 450 katılımcıyı Microsoft Ofisinde kimse görmemişti ve bende görene kadar anlamamıştım.
Seminer saatini beklemeden boş bulduğum bir sınıfta, ana sınıfa sığamayan katılımcıları davet ettim ve hemen arkasında aynı konuyu, boşalan başka bir sınıfta başka katılımcılara anlattım. İkinci saatin sonunda yemek arası verilmiş ve ben kahvaltı yapmadığımı hatırlıyorum. Kahvaltı niyetine bir yemek ve tekrardan boş üçüncü sınıfta aynı konuları, başka tecrübeler ile paylaşmak.
bu güne kadar kaç sunum anlattım ama bu şekilde yorulmadığımı anlamadım. evet yorulmadım. adrenalin denilen şey nedir, bizde olduğu zaman neler yapabiliriz onu gördük.
Herkese teşekkürler.
