Merhaba;
Yaş ortalamasını bu gün biraz düşürdüm. Belki de gelecekte mesai arkadaşım olacaklar ile çok karmaşık olmayacak konuları, bilimi ve bilişimin insan oğlunun yaşamına etkisini konuştuk. Bedenleri çocuk beyinleri ufuklar kadar geniş. Hayal etmeyi, hayaletlere inanmayı konuştuk.
Ömer’i hayaletlerin varlığına ikna edemedim ama eminim onunda hayalleri vardı ve artık kafası biraz daha karışmış durumdaydı.
Seminerde ki soruyu sizlere soruyorum ve hayal etmenizi hayaletlerin varlığını sorgulamanızı istiyorum.
İnsan oğlunun tespit etmiş olduğu en hızlı ölçü birimi ışık. Işık hızını ölçe biliyoruz. Dünyamızı aydınlatan Güneş’in Dünyamıza olan uzaklığını da biliyoruz. Bu iki değeri referans aldığımız zaman Güneş’in ışıklarının Dünyamıza geliş süresi 8 saniye…
Biz Dünyalılar, Batmakta olan Güneş’i sekiz saniye sonrasından takip edebiliyoruz. Güneş son ışıklarını sekiz saniye önce alıp gitmişken ve biz batmış olan bir Güneş’e bakıp “Güneş orada” diyoruz.
Bu soruyu sorabileceğim kendi yaşıtlarımda bir topluluğa konuşmak benim için keyifliydi. Ama biraz kafa karıştırdım galiba. Ömer hayaletlere inanacak mı bilmiyorum. Bundan sonra bilime inanıp, batmış olan bir güneşe bakıp “o aslında orada yok, sekiz saniye önce gitti mi diyecek” yoksa güneşin batışında ki keyfi çıkartıp bilimi bir kenara mı bırakacak…
